Yeni, Yine, Yeniden “Aslı Gökyokuş” ve “Dünya”sı!

Sanırım ‘yıllarca arayıp ulaşamadığım eski bir dostu bulma‘, ‘eski sevgilim geri dönmüşcesine‘ mutlu olma hissini en son Vega‘nın ‘Delinin Yıldızı‘ albümü yayınlandığında yaşamıştım.Bugünlerde yine aynı hissi yaşıyorum diyebilirim.Hatta Aslı‘nın daha albüm hazırlıklarına başladığı haberini verdiğinde çok mutlu olmuştum.

Aslı‘na bakıldığında Aslı Gökyokuş yeni bir albüm yayınlamayalı uzun zaman geçmiş olsa da, 2012’de yayınladığı ‘Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar‘ single çalışmasıyla ve 2015’de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan‘ın anısına seslendirdiği ‘Üç Cemre‘ şarkısıyla kendini hatırlatmıştı.Kendisini zaman zamansa yakın sanatçı dostlarının konserlerinde ve festivallerde misafir olarak gördük.

Aslı Gökyokuş bugün ise 11 yeni şarkısı, 5 de eski ama “eskimeyen” şarkılarına yeniden hayat verdiği “Dünya” albümüyle karşımızda.İlk klip de albüme ismini veren ‘Dünya‘ şarkısına çekilmiş.Bence çok doğru bir tercih olmuş.Klibin Belgrad Ormanları‘nda ve 10 derece gibi soğuk bir havada çekildiğini göz önünde bulundurur ve Aslı Gökyokuş‘un klipteki performans görüntülerine de bakarsak zaman Aslı‘dan birşey götürmemiş 🙂 Ayrıca şarkının söz ve müziğinde, sanatçının değerli eşi Erdal Yıldırım‘ın da imzası olduğunu belirtmekte fayda var.Albümün prodüktörlüğünü ise Aslı Gökyokuş ile birlikte, son zamanlarda ismini çokça duyduğumuz başarılı prodüktör Alen Konakoğlu yapmış.

Normal şartlarda bu tarz yazılarda albümde yer alan şarkılarla ilgili uzun uzun yorumlar yapılır.Ya da yazar tarafından bir tık öne çıkan şarkılara yer verilir ama ben bunu genelde yazılarımda yapmadığım gibi; şu ana kadar şarkılar arasında da ayrım yapmakta zorlandım.Hepsi gerek sözleriyle, gerek soundlarıyla gerçekten muhteşem.Bu uzun süren ayrılığın acısının çıkacağı bir albüm olacağını tahmin etmiştim.Öyle de olmuş.Az önce de belirttiğim gibi şarkılar arasında ayrım, değerlendirme yapmayı pek sevmesemde “Dünya“, “Ütopya“, ve “Yanmaya Hazırım” şarkılarını daha bir sevdiğimi söyleyebilirim 🙂 Tabi şarkılara çekilen kliplere göre, ya da varsa, ki mutlaka vardır, şarkıların hikayelerini öğrendiğimde bu liste değişebilir ya da uzayabilir.

Albümün sürprizlerinden biri de Aslı Gökyokuş‘un maNga‘dan tanıdığımız yakın dostu Ferman Akgül ve Nev ile birlikte seslendirdikleri ‘Mış Gibi‘.Akustik tınıdaki ‘Mış Gibi‘ de bu güzel insanların bir araya gelmesiyle, eşsiz yorumlarıyla farklı, hoş bir çalışma olmuş.Şarkı neredeyse 6 dakika kadar biz uzunluğa yakın ama dinlerken hiç sıkılmıyorsunuz.

Albümün son bölümünde, Aslı Gökyokuş‘un “Neresindeyim” adlı ilk albümünden ‘Sessizce‘ bizleri karşılıyor.Devamında ise yine aynı albümden ‘Ölüm Kapımı Çalmasa Da‘ akustik versiyonuyla ve ‘Keşf’i Alem‘ Aslı Gökyokuş‘un şarkılara yeniden hayat verdiği yorumuyla yer alıyor.

Geldik albümün sondan bir önceki şarkısına..’Su Gibi‘, Aslı Gökyokuş’u ilk kez dinlediğim ve tanıdığım, o gün bugündür takipçisi olmamı sağlayan şarkısı olması açısından bende yeri ayrıdır.Ve bu şarkıyı yeni düzenlemesini dinlediğim esnada, Aslı’nın belki de o dönemde pek alışık olunmayan kısa saçlı halli klibi de gözümde canlandı 🙂 Hatta bu şarkının rock müziği bana sevdiren şarkılardan biri olduğunu da söyleyebilirim.Şarkı ilk halinden pek farklı değil fakat sanırım sadece ilk haline göre, yeni düzenlemesinde keman çalınmamış.

Dünya‘nın kapanış şarkısı ise yine lise zamanlarımızda içimizi ürperten ve Aslı‘nın ‘Su Gibi‘ albümünde yer alan ‘Tüm Şehir Ağladı‘..

Albümdeki şarkıları sırasıyla dinlerseniz sert bir giriş yapıp, hüzünlü bir modla bitiriyorsunuz ama yeni şarkılarla birlikte, yazımın başında da belirttiğim gibi ‘eskimeyen eski Aslı Gökyokuş şarkıları‘nın da bizlerle buluşması çok çok iyi olmuş.Umarım kendisini yeni albümle birlikte yaşadığım yer Çanakkale‘de de canlı dinleme fırsatı buluruz 🙂

Böyle güzel ve özel bir albümü bizlere emanet ettiğin için çok teşekkürler, yüreğine, emeğine sağlık.İyi ki varsın! 🙂