Rockistasyonu.com: Dilerseniz eskilerden başlayalım. İlk grubunuz Dark Grave ile başlayan müzik hayatınıza gitar üzerine yoğunlaşarak başlasanız da, grubun soliste ihtiyaç duymasıyla “solist” kimliğinizle ön plana çıktınız. Bu durum müzik hayatınızı nasıl şekillendirdi?
Ferit Tunçer: Dark Grave 1988 yılında başlayıp 1991 yılı ortalarına dek sürdü. Bu grupta ben nasıl grup olunur, nasıl sıkıntılar yaşanır, şarkı ve besteler nasıl düzenlenir gibi konularda güzel deneyimler kazandım. Bir müzik grup olma olgusunu güzel bir provası ve ön gösterimiydi, Kadıköy’de Akbaba grubunun Atlantis stüdyolarında aldığımız provalarda bugün de arkadaşlığımın sürdüğü onlarca kişiyle tanışma ve müzik yapma fırsatı tanıdı.
Rockistasyonu.com: Ülkemizde kendi tarzında (ska ve punk) uzun zamandır müzik yapan ve kendini ispatlamış Athena grubunun ilk dönemlerinde solistliğini üstlendiniz ve grup ile birlikte birçok konser verdiniz. Athena’nın müzik kariyerinizde önemli bir yerde olduğunu söylememiz sanırız yanlış olmaz?
Ferit Tunçer: Evet olmaz ve müzik kariyerinde önce baki kalan bir dostluğumuz var 🙂 O yıllar zamanımızın büyük çoğunluğu prova stüdyolarında geçirirken bir yandan birbirimizi sadece müzikal açıdan değil, kültürel anlamda da geliştirdik. Vokal tekniğimin sınırlarını Athena ile çalışırken zorlamaya başladım. 1992 yılında Taksim Tünel Stüdyosu’nda One Last Breath isimli bir tekli kaydettik. Yıllar sonra bu kaydı dinlemek çok güzeldi. Vokal konusunda ilerlemek istediğim türü belirleyince bahsettiğim tekli öncesi şan dersi almaya başladım. Athena bir okuldu aslında hepimiz için.
Rockistasyonu.com: Yine o yılları takiben Türk metal müziğin kült gruplarından İllegal Süttozu’nun solisti ve kurucularından birisiniz ve sonrasında popüler müzik dünyasında adından sıkça söz ettirecek “Af” grubu… Sert müziğe etnik öğeler eklemenin Af grubunun o yıllardaki başarısında büyük bir etken olduğunu söyleyebilir miyiz?
Ferit Tunçer: Etnik öğelerin sert müziğe eklenmesi fikriyle yola çıktık ama bu fikre sahip çıkan büyük bir ekibi de yanımıza aldık ve fikir çok geliştirildi. Kayıtlar sırasında Türkiye’nin sayılı müzisyenleri ile çalıştık, devamında promosyon işleri çok başarılı yürütüldü. Başarı bunun sonucunda geldi. Hatta şimdi OnAir Sahne projesinin yaratıcısı Beyza Cumbul ile bu projeyle tanıştım. Dönemin işlerinin başarısında büyük emekleri olan kişilerden biri kadim dostum Beyza’dır. Yıllar sonra onunla yeniden beraber çalışmaktan çok mutluyum.
Rockistasyonu.com: Büyük usta Barış Manço’nun “Nick the Chopper” şarkısına yine kendisinin yazdığı Türkçe sözlerle “Evellallah”ı seslendirip ve kliplendirip büyük beğeni toplamış ve o dönem “Af” olarak “en iyi grup ödülünü kazanmıştınız. O yıllarda bir grup için “ödül” ne derece önemliydi? Günümüzde düzenlenen bu tarz müzik ödülleri-anketleri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Ferit Tunçer: Ödüller sanatçıları motive eder ama o ödüle aslında kimse tek başına erişmez. Bu iş daha önce bahsettiğim gibi bir ekip işiydi. Rahmetli Barış Manço başta olmak üzere her emeği geçenin hak ettiği bir ödüldü.
Rockistasyonu.com: “Af” grubunun dağılmasından sonra bir süre grubun solistliğini tek başına üstlenip, farklı çalışmalar yayınlayıp, yine bir Türk heavy metal grubu nreAson’a katılma süreci… “Athena” ve “Af” ile farklı müzik türleri icra etmiş olsanız da, şuan yayınladığınız çalışmaları da göz önünde bulundurduğumuzda Ferit Tunçer için hayatında “rock ve metal müziğin” yeri bir tık ayrı olmuş gibi?
Ferit Tunçer: Çocukken ilk aldığım plağın Judas Priest Stained Class olması metal ve rock müziğin hayatımda nasıl bir yeri var anlatmaya yeterli olur sanırım 🙂 nreAson ile tanıştığımda besteler tamamlanmış haldeydi. Bir dönem prova alıp nreAson gitaristi Sertaç Öğüt’le (Myst) kayıtları tamamladık. Müzik yaşamımda şu ana kadar beni ve yapmak istediğim türü en iyi tanımlayan albüm nreAson “.Dirt” oldu.
Rockistasyonu.com: Geçtiğimiz yıl itibariyle solo projelerinizin startını benim de bir parçası olduğum ve olmaktan gurur duyduğum OnAir Sahne’den yayınlamış olduğunuz “Hüküm” ile verdiniz. OnAir Sahne ile yollarınız nasıl kesişti?
Ferit Tunçer: Bir kaç soru önce bahsetmiştim. OnAir Sahne’nin kurucusu Beyza Cumbul ile yıllar öncesine dayanan iş arkadaşlığı ve dostluğumuz var. Bağımsız olarak yeni şarkılar çıkartmaya karar vermiştim ve Beyza’dan bazı fikirler almak ve müzik sektörüyle ilgili engin bilgisinden faydalanmak için ona danıştım. O da bana OnAir Sahne ile beraber bir yol almayı teklif etti. Memnuniyetle kabul ettim çünkü Beyza’nın bağımsız müzisyenleri destekleyen bu güzel oluşumunu çok takdir ediyorum ve deneyimine güveniyorum.
Rockistasyonu.com: Gerek “Hüküm” gerekse çok kısa bir süre önce yine OnAir Sahne etiketiyle yayınlamış olduğunuz “Değişmeli” sert tarzı, protest sözleriyle gerçekten rock, metal müzikseverlerin özlem duyduğu nitelikte. Önce “Hüküm” şarkısının, sonra ise “Değişmeli”nin hikayelerinden bahseder misiniz?
Ferit Tunçer: İki şarkının hikayesinin temeli aslında aynı problemleri işaret ederek başlıyor.
“Hüküm”, günümüzde eşitlik kavramından uzaklaşılmakta bunun sonucu adaletin ceza ve onarıcılık sonucuna erişemeyen kişi ve toplumlar olduğunun farkındayız.. Bu durum sadece bir kişiye bir topluma yada bir ülkeye indirgenebilir ama bazı tercihlerin sonucu Dünya`nın genel bir sorunu olarak dahi karşımıza çıkıyor. Bir yanda yarınları gelecek nesilleri umursamadan tüm doğal kaynakları limitsizce tüketmekten kirletmekten kaçınmayıp gezegeni sömüren bir anlayışın ortaya çıkardığı trajediler, iklim değişikliğinin etkileri, türlerin yok oluşu, su krizi gibi tüm gezegeni etkileyen sonuçları yaşıyoruz.
Bir yanda bilimi reddedip çıkarlarını tercih edenlerin ihmali sonucu oluşan kazalar ve felaketlerde adaletin yıllarca sağlanmamış olmasına ve kadına şiddetin politikleşmiş hale gelmesine hepimiz isyan etmiyor muyuz? Hatta son günler sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet olayları ve faillerinin caydırıcı cezalar almaması sebebiyle bu olayların her geçen gün artmasına nasıl sessiz kalırız? Tüm bu şahit oluş sözlerime yansıdı ve Hüküm şarkısı doğdu.
“Değişmeli”nin hikayesinin temeli her şeyi seçimlerimizle değiştirmek elimizdeyken neden bunun farkında değiliz sorusundan başlıyor ve teslim olmayıp harekete geçecek gücü bulması için dinleyiciye yalnız olmadığını hissettirmek istiyorum.
S.Lewis’in seçimlerimiz hakkında güzel bir açıklaması vardır: Ne zaman bir seçim yaparsanız, merkez parçanızı, seçen parçanızı eskisinden biraz farklı bir şeye dönüştürüyorsunuz.
Ve hayatınızın merkezini bir bütün olarak, tüm sayısız seçimlerinizle yavaş yavaş ya bir cennet yaratığına ya da cehennem gibi bir yaratığa dönüştürüyorsunuz.
Rockistasyonu.com: Ferit Tunçer’e göre, adil bir dünya için ne veya neler “değişmeli”?
Ferit Tunçer: Değişime her canlının yaşamına ve yaşam alanına saygı duyarak, eşitlik ilkesiyle demokrasiyi, adaleti ve geliri adil dağıtarak, yanlışları çıkar amaçlı meşrulaştırmayarak, toplumsal farklılıklarımıza ve kişisel tercihlere saygı duyup bu konularda kutuplaşmayı, hedef göstermeyi ve ayrışmayı tercih etmeyerek başlayabiliriz.
Rockistasyonu.com: Daha önceki gruplarınızda da kayıt, mix, mastering işlerini tek başına üstlenmişliğiniz var elbet fakat solo kariyerde birçok şeyi ya da her şeyi tek başına yapmak gerektiği şüphesiz. Sizi bu anlamda yoran şeyler neler oluyor?
Ferit Tunçer: Neler yormuyor diyelim 🙂 En başta sanatçının ses verirken sessiz kalmasını istiyorlar, işte en çok bu yoruyor.
Rockistasyonu.com: Sokağa çıkma yasağının olduğu, evlerde uzun zaman geçirdiğimiz pandemi dönemi hemen hemen her bireyin düşünce ve davranışlarında, hayat görüşlerinde farklı değişimlere neden oldu. Özellikle müzik bu alanda en olumsuz etkilenen sektörlerden biri oldu. Bu dönem size neler kattı? Pandeminin müzik sektörüne etkileri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ferit Tunçer: Pandemi döneminin etkileri birçok müzisyen ve müzik sektörü emekçisi için çok yıkıcı oldu. O dönem konan ve müzik sektöründe “salgın bitecek yasaklar bitecek” mantığıyla ses çıkarılmayan yasakların geçtiğimiz haftalarda daha da genişleyerek yayınlanan bir kararname ile kalıcı hale gelmesi olumsuz etkiyi bambaşka bir noktaya getireceğini düşünüyorum. Zamanla etkilerini hep beraber görmeden bu konunun meslek birlikleri ve diğer platformlarda ele alınıp ortak bir tepki verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Rockistasyonu.com: Son zamanlarda Türk Rock ve Metal müziği başta olmak üzere, alternatif müzik dahil çok iyi işler çıktığını düşünüyoruz. Bu fikrimize katılıyor musunuz?
Ferit Tunçer: Katılıyorum ve ekliyorum, bağımsız müziğe yönelim de bu iyi işleri arttırıyor.
Rockistasyonu.com: Soru değil ama, hatta belki kimisine göre bu paylaştığım şey saçma gelecek; geçtiğimiz günlerde bizim de çok sevdiğimiz ve yakın ilişkiler içerisinde olduğumuz Diken grubunun yeni albümüyle ilgili bir tebrik tweeti atmıştınız, grubun solisti Taylan Ayık da yazdığı cevapta teşekkür ederek, sizin de son çalışmanızı tebrik etmişti. Bu küçük detay benim çok hoşuma gitti ve son zamanlarda birçok konuda ayrışan bir millet olduk; belki de bu yüzden. Bu röportaj vesilesiyle paylaşmak istedim 🙂 Varsa bu konuyla ilgili duygu, düşüncelerinizi de dinlemek isteriz 🙂
Ferit Tunçer: Taylan ile 90’lı yılların başında aynı prova stüdyosunu paylaşırken tanıştık. Yıllardır çizgisinden taviz vermeyen değerli bir müzisyen dostumdur. Diken grubunu da her zaman takdir edip severek dinleyip takip ediyorum. Ben elimden geldiğince severek dinlediğim grup ve kişileri eski veya yeni işlerini paylaşmaya desteklemeye çalışıyorum. Spotify, YouTube ve diğer platformlarda kendi oluşturduğum müzik listelerime ekliyorum.
Rockistasyonu.com: Ferit Tunçer’in önümüzdeki zaman dilimindeki projeleri neler? Umuyoruz ki, sertlikten taviz vermediğiniz güzel şarkılar bizimle buluşmaya devam eder 🙂
Son olarak rock, metal müzikseverlere ve Rockistasyonu.com’a mesajınız nedir?
Ferit Tunçer: Müziğe ve müzisyenlere verdiğiniz destek ve değer için öncelikle Rockistasyonu.com’a ve tüm müzik severlere teşekkür ederim. Ayrıca bu röportajı okuyan sana da çok teşekkür ederim 🙂 Yeni şarkılarımı dinleyicilere sunmaya devam edeceğim.