Rockistasyonu.com Rock Müziğin Doğru Adresi
Vera Müzik; son dönemde yerli ve yabancı pek çok rock, metal sanatçılarını ve gruplarını ülkemizde rock, metal müzikseverler ile buluşturdu ve buluşturmaya devam ediyor.
Hal böyle olunca da; biz de uzun zamandır tanıştığımız dostumuz, Vera Müzik etkinliklerinin iletişim sorumlusu Mehmet Emre Gökgöz ile Vera Müzik‘in gerçekleştirdiği, gerçekleştireceği etkinlikler ve içinde bulunduğu oluşumlar üzerine lafladık.
Rockistasyonu.com: Merhaba Emre, takipçilerimize kısaca kendinden bahseder misin?
Mehmet Emre: Merhaba Tamer. Röportaj teklifin için teşekkürler. Uzun zamandır tanışıyoruz ve Rockistasyonu’nda bu şekilde yer almak güzel bir duygu.
Bilgi Üniversitesi reklamcılık bölümü 2017 mezunuyum. 2 yıllık zaman içinde çeşitli ajanslarda yazar olarak bulundum, markalara sosyal medya danışmanlığı verdim. Aralık 2018’den itibaren Vera Müzik çatısında etkinliklerin iletişiminden sorumluyum.
Rockistasyonu.com: Çoğu insan seni Türk Gitar’dan tanıyor. O günlerden biraz bahsedip PostMonde ve Vera Müzik’e uzanan yolculuğu anlatır mısın?
Mehmet Emre: 2014’te dijital medya okuryazarlığı dersi almıştım. Bu ders için blog açmamız gerekiyordu. Ben de müzik blogu oluşturmuştum. 2 ay sonra Türk Gitar’dan mail aldım. Ekip halinde hareket daha cazip geldi ve kendi blogumu bırakıp Türk Gitar’a geçiş yaptım. Önceliğimiz yabancı basındaki haberleri Türkçe olarak aktarmaktı. Piyasada bu boşluğu doldurmak istiyorduk. Bunu her gün düzenli olarak yaptık. Bir gün içinde 16 haber girdiğimiz bile oldu. Bizim avantajımız hızlı olmamız, güzel bir arayüze sahip olmamız, sosyal medyayı iyi kullanmamız ve doyurucu içerikler çıkarabilmemizdi. Bu sayede çok hit topladık ve Türkiye’de en çok ziyaret edilen ilk 3 bin web sitesinden biri olduk. Metal içeriği sunup bu seviyeye çıkabilen başka bir site henüz olmadı.
Yerli gruplara da verdiğimiz destekle beraber yavaş yavaş organizasyonların içinde yer almak istedik. Bu aşamada Erdem Çapar ve Gökhan Tunçişler devreye girdi. Benim ilk organizasyon tecrübem 2016’da yaptığımız Master Guitar Europe turnesiydi. Thomas Zwijsen ve Ben Woods metal şarkılarını akustik gitarda yorumluyordu. Daha sonra Moonspell, Diary of Dreams, Istanbul Street Trash gibi konserlerin de basın sponsoru olduk. Bunun yanı sıra Dorock XL ve IF Performance ile de iyi ilişkilerimiz vardı. Yüzlerce takipçilerimizi buradaki konserlere gönderdik.
Takvimler 2017 Ağustos’u gösterdiğinde bir takım anlaşmazlıklar sonucu Türk Gitar’dan ayrıldım. Bu dönemde tekrar blog veya bir sosyal medya sayfası açıp her şeye sıfırdan başlama gibi bir niyetim yoktu. Ancak kendimizden o kadar çok bahsettirmişiz ki, istekler geldi. Erdem Çapar ile PostMonde’nin temellerini bu sayede atmış olduk.
Türk Gitar’da doğru hissettiğimiz şeylerin üzerine giderek büyüme sağlamıştık. Bu sefer yeni platformun gidişatını yola çıkmadan tasarlamam gerekliydi. Bu sıralarda okul bitmişti, meslek hayatım başlayacaktı. Plansız hareket etmek mantıklı olmazdı. Web sitesi açsaydık zaman işlerimizden dolayı zaman ayıramayacaktık ve istediğimiz etkiyi elde edemeyecektik. Moral bozukluğu yaratabilirdi. Bu nedenle sadece sosyal medyada bulunduk. Instagram’ın yükselişte olmasını kullanarak tüm bütçemizi buraya ayırdık.
Dorock XL ile Türk Gitar’dan gelen bağlantım vardı. TG için yaptığımız iş düzenini PostMonde’ye aktardık. Doğru insanlarla ilişki kurmanın neler doğurabileceğinin güzel bir örneğidir. Ali Taş, Sezen Pişgin, Güneş Güzeloğlu ve Münir Atamer’in daha 300 takipçiye bile ulaşmamışken destek vermesi çok klas hareketti. Benim için dönüm noktalarından biridir. Sosyal medyada kullandığımız dil, tasarım, içerik ve Dorock XL desteği ile büyüme grafiği yakaladık.
PostMonde’de işler iyi giderken 17 Aralık 2017 Anathema konserinde Vera’dan Onur Şişman ile ilk kez karşılaştım. El sıkıştık, tanıştık. 2018’deki Vera konserlerine sosyal medyadan destek verdik. Bu zamana kadar sadece Erdem Çapar ve Gökhan Tunçişler ile çalışmıştım. Artık ne istediklerini biliyorum, nasıl hareket edeceğim belli. Ama Vera’ya destek olmak karanlıkta doğru yönü bulmak gibiydi. Dolayısıyla PostMonde’nin ilk ciddi sınavıydı. Vera’nın bu platformu sahiplenmesi bizi daha çok hızlandıracaktı. Hazırlanan gönderinin onaylanması, yazılacak metin, kreatif görsellerin hazırlanması, müşteri ilişkileri gibi birçok aşama var. Bu süreci karşılıklı iyi yönettik ve ileriye yönelik sağlam ilişkiler kurmayı başardık. Daha önemlisi; farkında olmadan beraber çalışacağımız günlerin provasını yapmışız.
Şimdi tam zamanlı olarak Vera Müzik’teyim. Metal etkinleri için kullandığımız %100 Metal de Vera Müzik’e bağlı bir marka. Şu an PostMonde, Vera ve %100 Metal ile konserlerin iletişimi gerçekleşiyor.
Rockistasyonu.com: 3 platformu birden yönetmenin avantajları ve dezavantajları neler?
Mehmet Emre: Avantajları fazla. Sevdiğim işi iyi bir ekip içinde yapmanın verdiği bir haz var. Hepimizin uzmanlık alanları farklı ve birbirimizin alanına mümkün olduğunca müdahale etmiyoruz. Onur Şişman ve Ece Yörük işin “business” tarafında. Nurbanu Anter konserlerin PR tarafını üstleniyor. Alper Öcal ve Engin Polat sahne kurulumu yapıyor. Bülent Öztürk saha yönetimini yapıyor. Etkinlik günleri ekip büyüyor. Herkes birbirinin işine saygılı olduğu için böyle bir ortamda 3 değil, daha fazla hesap olsa problem yaratmaz. Çünkü her sayfanın gönderisini, planlamasını yapan benim. Dışarıdan müdahale edilmediği için bu durum lehimize işliyor.
Mesela en büyük avantaj bir konseri bir hafta içinde farklı günlerde paylaşabiliyorum. Sayfaların ortak takipçileri olduğu gibi sadece Vera’yı ya da %100 Metal’i takip edenler de var. Üçünün sosyal medyadaki etkilerini de hesaba kattığınızda konserin bilinmemesine imkan yok. 3 hesabın gönderilerini konser yoğunluğuna bağlı olarak haftalık veya aylık olarak hazırlıyorum.
Bir avantaj ise etkinliğin hem müşteri, hem de firma tarafında olmam. 2014’ten beri bütün Vera organizasyonlarında müşteri olarak bulundum. Şimdi o konserleri yapan firmanın içinde bulunuyorum. Etkinlik öncesi insanların ne görmek istediklerinin farkındayım. Ne görürlerse kendi profillerinde paylaşacaklarını biliyorum. Bazen kapı açılış saatinden önce yaka kartımı bırakıp kuyrukta araya kaynıyor ve insanların ne konuştuğunu dinliyorum. Sosyal medyada bu düşünceler sayesinde büyüyoruz.
Şimdi Vera ve %100 Metal’de konser afişinin yanı sıra ekstra içeriklerle ilgiyi her zaman yüksek tutuyoruz. %100 Metal’de paylaştığımız Fernando Ribeiro’lu Moonspell görseli buna bir örnek. İnsanların zaten Moonspell konserinden haberi var. Sık sık tekrarlamaya gerek yok. Bu gönderide konsere dair hiçbir şey söylemedik. Sadece Moonspell ve Fernando hakkında bilgi yer alıyor. Vera’da ise Anathema By Request konserleri için oylamaya açılan şarkıları albüm arka planını kullanarak sayfalara çeşitlilik katması için paylaştık. Amacımız her zaman sosyal medya üzerinden bilet satmak değil. İnsanlara farklı şeyler göstermek, diğer metal konseri yapan firmalardan ayrıldığımız noktaların altını çizmek istiyoruz. Facebook ve Instagram’da olumsuz/agresif yazılmış bir mesaja saniyeler içinde mesajlara cevap vermemiz bile müşterinin tavrını değiştiriyor.
PostMonde’ye özel paylaşım şablonları var. Perşembe günü sayfaların akışında, Pazar günleri Instagram story’de şarkı sözü paylaşımımız oluyor. Bu gönderilere baktığınızda konserini açıkladığımız gruplara da yer verdiğimizi göreceksiniz. Haftanın bir günü Türkiye’ye gelecek grup etkili bir şarkı sözüyle sosyal medyada yayılmış oluyor. Bu paylaşım Vera ve %100 Metal’de yok. Sayfalarımız sadece kendine ait içerikleriyle de takipçi kazanabilmeli.
Ayrıca PostMonde üzerinden sınırlı sayıda indirimli bilet veriyoruz. Bunu sadece Vera Müzik organizasyonlarında yapıyoruz. PostMonde’yi bilet satışı için kullanmak isteyenler oldu ancak Vera’ya özel olmasını istedik. Sadece sosyal medyadan yürüttüğümüz bu süreçte beklediğimizden daha fazla taleple karşılaştık. Vera ve PostMonde’nin bu güveni vermiş olması çok değerli. İlginç olaylarla da karşılaştığımız oluyor:
Anathema, Overkill, Mantar konserlerine bilet verdiğimiz zaman birkaç kişi bilet ücretinin fazlasını göndermişti. Apocalyptica ve Moonspell’e de bilet vereceğimiz belliydi. İlerde kullanmak üzere hesaplarımızda tutmak istediler. Bir çeşit ön ödeme gibi düşünebilirsiniz. PostMonde Vera Müzik için ek bir satış kanalı durumuna da geldi. Biletix ve Biletiva gibi çalışan sistemimiz tabi ki yok, ama her şeyi günü gününe not aldığımız için hata yapmıyoruz.
Toparlayacak olursam, 3 hesapta farklı gönderilerin yer alması konserin etkisini arttırıyor. Tek dezavantajı etkileşim ve takipçi kazandıracağını bildiğim bir gönderiyi hangi hesaptan paylaşacağıma karar vermek oluyor.
Rockistasyonu.com: Vera Müzik olarak bu zamana dek hangi etkinliklere imza attınız ve senin için bunlardan en önemlisi hangisiydi?
Mehmet Emre: Onur ve Ece’nin Vera’dan önce Host Productions geçmişi de var. Vera ve Host Productions adı altında birçok grubun ilk Türkiye konseri yapıldı. Örneğin geçtiğimiz ay Zorlu’da yapılan Septicflesh konseri grubun İstanbul’daki üçüncü konseriydi. İlk iki konser Onur ve Ece’nin girişimleriyle gerçekleştirildi. Gruplar zaman içinde dinleyici kazanıp Türkiye’de daha çok ilgi görebiliyor. Grup üyeleri ve dinleyici tarafı geçmişe baktığında Vera’dan izler görebiliyorsa, bu bizim için motivasyon kaynağıdır.
Benim için en önemli diyebileceğim 3 konser var: David Ellefson (Basstory), Manowar ve Anathema. Megadeth’in yeri bende ayrıdır. Basstory etkinliğinde Ellefson ile tanışmak çok güzeldi. Turnede kullanılan afişlerin dışında bir çalışma yapmıştık. Ellefson da bu farklılığı beğenmişti. Manowar bu yılın en büyük metal konseriydi. The Final Battle sahnesini hiçbirimiz unutmayacağız. Zorlu PSM İstanbul’un en rahat konser yerlerinden biri. Ulaşımı kolay ve ekipte tanıdığım insanlar var. Orada konser yapmayı istiyordum. Anathema için ana sahne ayarlandı. Vera’nın ilk Zorlu PSM organizasyonuydu ve biletler tükendi. Manowar’un dolu geçmesi ve ardından Anathema’nın sold out olması bizi ileri taşıdı.
Rockistasyonu.com: Bizimle paylaştığın konser takvimine bakacak olursak, Apocalyptica, Dr. Skull, Moonspell, Amorphis, Katatonia gibi önemli isimleri listede görüyoruz. Bu konserlerle ilgili müzikseverlerle ve Rockistasyonu.com takipçileriyle paylaşmak istediğin detaylar vardır mutlaka.
Mehmet Emre: Apocalyptica “Plays Metallica by Four Cellos” turnesiyle 25, 26 ve 27 Ekim tarihlerinde sırasıyla İzmir, İstanbul ve Ankara’ya geliyor. Yoğun distortion’lı konserlerden sonra farklı tat almak güzel olacak. Dr. Skull grup tarihinde yer alan 5 kişi ile 8 Kasım’da Ankara Jolly Joker’de sahne alacak ve 90 dakikaya yakın çalacaklar. Razor bu etkinlikle kendi şarkılarını ilk kez seslendirecek. İstanbul’daki Dr. Skull konseri büyüleyiciydi. Kendi evlerinde de güzel atmosfer yakalanacaktır.
Moonspell, Rotting Christ ve Silver Dust 15 Kasım’da Moda Kayıkhane’de buluşuyor. Mantar ve Sülfür Ensemble konseri Kayıkhane’de yapılan en sert organizasyondu. 15 Kasım’da gothic ve black metal ile de tanışmış olacaklar. Amorphis 13, 14, 15 Aralık’ta uzun bir aradan sonra Türkiye’de. Finlandiyalı gruplar burada seviliyor. Amorphis dinleyicilerin istediği gruplardan biriydi.
Katatonia 31 Ocak, 1 Şubat ve 2 Şubat tarihlerinde Rock Off Events kapsamında yapılacak. Bu yıl Rock Off’ta Freebird Agency’e destek olmuştuk. Katatonia ile bu devam edecek.
Rockistasyonu.com: Rock Off demişken, 2020 için hangi gruplarla temas kuruldu? Headbangers Weekend yeniden yapılacak mı?
Mehmet Emre: Rock Off Freebird Agency markası. Gelecek yıl tekrar ortak olup olmayacağımızı ben söyleyemem. Dolayısıyla Rock Off hakkında çok bilgi veremem. Ancak Gojira, Megadeth ve Amon Amarth hedeflenen isimlerden. Bu yıl tek gündü. Planlar değişmezse 2020’de 2 gün olacak.
Vera’da şu an tekli konserler ve turnelerle devam ediyoruz. Ama Headbangers Weekend aklımızın bir köşesinde bulunuyor. Tam adıyla “%100 Metal Fest: Headbangers Weekend”in güçlü bir duruşu var. O yüzden Headbangers Weekend yaparsak kadronun “vay be” dedirtmesi gerekir. Doğru zamanı bekleyip, doğru gruplarla anlaşıp festival yapacağımızı düşünüyorum.
Rockistasyonu.com: Vera Müzik etkinliklerini bizimle paylaştığın ve sorularımızı içtenlikle cevapladığın için teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dileriz 🙂
Mehmet Emre: Ben de teşekkür ederim. Dokuzuncu yılınız kutlu olsun. Yazmayı bırakmayın.
