Rockistasyonu.com: Öncelikle bir kez daha röportaj isteğimizi geri çevirmediğiniz için teşekkür ederiz, yeni albümünüz hayırlı olsun.
Albümde yedisi yeni, dördü eski olmak üzere 11 şarkı yer alıyor. Tüm söz ve müzikler Ogün Sanlısoy imzası mı taşıyor?
Ogün Sanlısoy: Çok teşekkür ederim, eksik olmayın. Albümdeki 10 şarkının söz ve müziği bana ait, bunlardan dört tanesi eski albümlerimde yer almış şarkılarımın akustik versiyonları, altısı yepyeni şarkılardan oluşuyor. Bir şarkı da müziği Melih Kibar, sözleri Çiğdem Talu’ya ait 1980 de yayınlanan “Hep Böyle Kal” adlı şarkının akustik bir yorumu.
Rockistasyonu.com: Albümde farklı şarkılarda farklı enstrümanlarıyla birbirinden değerli isimlerin konuk olduğunu görüyoruz. Bu isimleri belirlerken herhangi bir kriteriniz oldu mu?
Ogün Sanlısoy: Şarkıların hislerine göre yakışacağını düşündüğüm enstrümanları tercih ettim. Daha önce çalıştığım veya tanıdığım müzisyen dostlarımdan öncelikle rica ettim. Cengiz Ercümer ile 2004 yılında “Pencere” adlı şarkımda çalışmıştık, bu albüm için demoları yaparken üç şarkıda yine Cengiz’in çalmasını düşündüm. İki şarkıda yine eski albümlerimde konuk olan kemancı Veysel Samanlıoğlu’nu davet ettim ikisi de yine beni kırmadı. “Geri Dönemem” adlı şarkımda piyano olsun istiyordum. Dengin Ceyhan’ı arayıp davet ettim, harika bir piyano partisyonu hazırladı ve şarkıya çok yakıştı. “Ayrı” isimli şarkımda çellist arkadaşım Çağ Erçağ yoğunluğuna rağmen vakit ayırıp kayıtlarımıza geldi. Pentagram’dan dostlarım Metin Türkcan “Mavi Gökyüzü” adlı şarkımda ukulele, Ozan Tügen de “Bana Bi Sor” adlı şarkımda akordiyon, “Yaşamaya Devam” adlı şarkımda da buzuki çalarak beni yine yalnız bırakmadılar. Daha önce tanışmadığım ama sazında usta olduğunu bildiğim sevgili Fatih Ahıskalı da iki şarkımda hem ud hem cümbüş çaldı. “Merhem” adlı şarkıma da ben armonika çaldım.
Rockistasyonu.com: Zaman zaman albümde konuk olacak bu isimleri sosyal medyada paylaştınız. Bu anlamda Ceylan Ertem’in albümün sürpriz ismi olduğunu söylememiz sanırız yanlış olmaz?
Ogün Sanlısoy: Evet biraz sürpriz olsun istedim, yakın arkadaşlarıma bile bir süre söylemedim. Pandemi dönemi nedeniyle her türlü önlem ve hijyen koşullarına uymaya çalıştık kayıtlarda. Fotoğraflar sırasında kısa süreliğine maskeleri çıkarıp poz verdikten hemen sonra tekrar maskeli olarak çalıştık saatlerce. Ceylan şartlar nedeniyle kendi stüdyosunda kaydetmek istedi, biz de ona şarkının alt yapıların yolladık ve ses kayıtlarını internet ortamından bize ulaştırdı. Gerçi daha sonra maalesef covid-19 testi pozitif çıktı ve bir süre tedavi oldu fakat sonra iyileşti çok şükür.
Rockistasyonu.com: Önceki albümlerinizden 4 şarkının akustik versiyonları bu albümde yer alıyor. Özellikle “Sonsuza” şarkısının akustik halini çok beğendiğimi belirtmek isterim. Söz konusu şarkıları neye göre tercih ettiniz?
Ogün Sanlısoy: Çok teşekkürler ben de çok memnunum. Fatih Ahıskalı’nın harika ud ve cümbüş performansı da çok etkili oldu tabii bu şarkıda. Ayrıca Fatih’i de hayran bırakan Fırat’ın akustik gitar solosunu da unutmayalım. Tercih yaparken öncelikle akustik versiyon yapmaya müsait şarkıları seçmeye çalıştım. Zaten “Kaybettik Severken” önceki akustik albümden beri aklımdaydı. “Merhem” adlı şarkıya da evde Fırat ile yaptığımız çalışmada blues rock versiyon deneyip çok sevmiştik onu da albüme koymaya karar verdik. “Bana Bi Sor” adlı şarkı da provalar sırasında güzel tınladı akordiyon ile daha da renkli olacağını düşündüm ve albüme aldım.
Rockistasyonu.com: Pandemi döneminin hemen öncesinde ekibinizde bir görev değişikliği oldu ve yeni kadroyla fazla konser veremeden pandemi, sonrasında albüm kayıt süreci başladı. Bu süreç sizi nasıl etkiledi?
Ogün Sanlısoy: Her kriz bir fırsat doğurur denir biraz öyle oldu. Yeni grup arkadaşlarım davulda Alpay Şalt, bas gitarda Cem Gürel, gitarda Fırat Öz gibi Türk rock müzik camiasında iyi tanınan, sevilen, işlerinde çok başarılı ve tecrübeli arkadaşlardan oluşuyor. Yaptığımız provalarda ve 2-3 konserde gördüğüm ve aldığım izlenim yeni albümün canavar gibi bir sound ve sağlam bir iş olacağı yönündeydi. Maalesef araya giren salgın dönemi bizi önce akustik projeyi yapmaya itti. Fakat bu albüm sırasında yaşadığımız deneyimler ve uyumlu çalışma 2022’de yayınlamayı düşündüğüm albüm için bir ısınma oldu diyebilirim. Ben de heyecanla bu albümün şarkılarını ve kayıtlarını yapmak için sabırsızlanıyorum doğrusu.
Rockistasyonu.com: Son dönemde dinleyicilerin sanatçılardan veya gruplardan beklentisi “elektrikli” şarkılar olurken, sanatçıların tercihi genelde “akustik” konsept oluyor. Sanatçıların bu tercihleri ve dinleyicilerin bu beklentisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ogün Sanlısoy: Sahneye ilk kez 89 yılında akustik gitar çalarak çıktım, evde şarkılarımı akustik gitarımla yaparım. Albümlerimi takip edenler bilir, her albümde mutlaka akustik bir kaç şarkıya yer veririm. Sert ve elektrik gitarlı soundları sevdiğim kadar soft ve akustik tınılı şarkılar da seviyorum. Ben dinleyicinin beklentisinden önce kendi beklentime göre, kendi hissettiğim duruma göre yapıyorum şarkıları ve albümleri. Bazı dinleyenlerim sert ve agresif şarkılar bekliyor benden, bazı dinleyicilerim, daha akustik, ballad seviyor ve istiyor. Dolayısıyla herkesi her zaman memnun etmek imkansız. Akustik albümler ve bunları canlı olarak icra etmek elektrikli sete göre biraz daha pratik ve hazırlanması, kontrolü ve seyirciye sunumu daha az meşakkatli.
Rockistasyonu.com: Pandemi sonrası dünyada birçok şeyin eskisi gibi olmayacağı öngörülüyor. Size göre bu durumdan oldukça etkilenen müzik sektöründe ne gibi değişiklikler olabilir?
Ogün Sanlısoy: Geçenlerde evde bir konser izlerken farkettim; kalabalık, coşkulu seyirci, dev sahne, ışıklar ve efektler, insanlar iç içe kan ter içinde. Biraz yabancılaştım ve çok uzak ve eskiymiş gibi geldi. Oysa tam bir sene evvel bu durumda yaşıyorduk hepimiz. İnsan çabuk adapte olup, alışıyor herşeye. Bazı şeyler mutlaka eskisi gibi olmayacak ama bir süre sonra özellikle aşılama belli bir seviyeye geldikten sonra muhtemelen eski normallere dönmeye başlayacağız. Maskeler çıkarılacak, bir süre sonra hala maske takanlara garip bakmaya başlayacağız bu sefer. İnsanlığı tehdit eden çok salgın geldi geçti son yüzyıllarda, bu da geçecek elbet.
Rockistasyonu.com: Kliplerinize de en az şarkılarınız kadar önem veren bir sanatçısınız. Şartlar elverirse bu albümden şarkıları kliplendirmeyi düşünüyor musunuz?
Ogün Sanlısoy: İlk klibi çektik, yayınlanmaya başladı. “Kaldım İstanbul’da” şarkısına çekildi, yönetmenliğini ben üstlendim. Bundan sonra bir şarkıya daha klip çekeceğiz sonrasında duruma göre belki üçüncü bir klip daha olur diye umuyorum.
Rockistasyonu.com: Şüphesiz dinleyiciyle yeniden buluşabilecek olmak en kıymetli şey fakat konserler başladığında “en çok şunu çalıp söylemeyi daha fazla özledim” dediğiniz şarkı veya şarkılarınız var mı?
Ogün Sanlısoy: Şarkı olarak değil ama konser olması, konsere hazırlanmak, kuliste sahne saatini beklemek, “son 5 dakika” anonsunu duymak ve sahneye doğru gidip seyirciyle göz göze gelip ilk şarkıya girmek çok özlediğim anlar, umarım daha çok beklemeyiz.
Rockistasyonu.com: Ve son olarak Ogün Sanlısoy dinleyicilerine ve Rockistasyonu.com takipçilerine mesajınız nedir?
Ogün Sanlısoy: Yıllardır takip ettiğiniz ve desteklediğiniz için teşekkürler, en yakın zamanda görüşmek ümidiyle, sağlıcakla kalın.