Rockistasyonu.com: Bugün itibariyle “Epoch” bizlere ulaşalı 4 ay oldu. Bugüne dek “Epoch”a gelen tepkilerle ilgili duygularınızı öğrenerek başlayabilir miyiz?
Doğan Duru: Bu albüm zaten yapılışına bakılırsa bir karantina albümüydü sanırım. Neden dersen, zaten eve kapanıp her aşamasını tek başıma yürüttüğüm bir süreçti. Şarkılar, düzenlemeleri 4 şarkı’nın davulları dışında tüm enstrümanlar ve albümün miksi.
Bitene kadar yaklaşık 7-8 ay eve kapanmıştım. Ne yazık ki çıkışı böyle bir tarihe denk geldi. Çoğu insan duymadı bile albümü ama ben yaptığım işten çok mutluyum. Tek başıma uzun zamanların albümü olacak bir eser ortaya çıkarttım.
Rockistasyonu.com: “Epoch” yayınlanalı 2 ay olduğunda “her sene bir albüm” müjdesi vermiştiniz. Bu müjdeye bakılırsa gün yüzüne çıkmayan daha çok besteniz var?
Doğan Duru: Evet, hazırda kaydedilmiş albüm bile var. Gerçekten de çok şarkı var ama böylesine herkesin single ile avantaj yakalamanın peşinde olduğu bir pazarlama dünyasında çok şarkılı bir albüm çok ıskalanıyor.
Rockistasyonu.com: “Epoch” albüm kapağında “Mehmet Güreli” gibi önemli bir ismin imzası var. Kendisiyle bu konuda çalışmanız nasıl gelişti?
Doğan Duru: Arkadaşız, eskiden beri tanışan ama son 4-5 yıldır arkadaş olan arkadaşız. Çalışmadan çok paylaşmayı sevmek diyelim. Birlikte arada kayıtlar yaptığımız da oldu.
Rockistasyonu.com: Albümün açılış şarkısı “Dut” kolay hafızalara kazınan bir şarkı oldu. İlk solo albümünüze ilk klibin, sevenlerinizden gelen videolarla çekilmesinin bu şarkıyı daha anlamlı kıldığını söyleyebilir miyiz?
Doğan Duru: Şarkı aslında o günlerin, yani pandemi’nin ilk günlerinin ruh haline çok uygun geldi. Evden bir yere kıpırdayamıyorduk ve şarkıda ’’put gibi duruyorum’’ diyordu. Evde kapalı kalmış insanların video’ya iştirakı ve video’nun dili çok tatlı oldu ve şarkıya da gayet güzel yakıştı. Zorlama bir pandemi videosu olmadı. “Epoch” neredeyse boş yok dediğimiz albümlerden biri bence. Sanırım diğer şarkıları duymayan çok kişi var.
Rockistasyonu.com: Redd konserlerinde playlistinizde “Epoch”dan şarkılar da yer alacak mı?
Doğan Duru: Bu konu hakkında çok konuşmadık ama sanırım önce bir Epoch turnesi yapacağım.
Rockistasyonu.com: Karantina sürecinden önce Redd ile “Evde Akustik” konseptiniz olmuştu. Aynı zamanda karantina döneminde kendinizin ses ve ışığa kadar özenle hazırlanarak yaptığınız canlı ev konserleriniz de çok ilgi gördü ve beğenildi. Bundan sonraki süreçte bu tarz canlı yayınlarınız devam edecek mi?
Doğan Duru: Birçok canlı yayınlar izledim. Sponsorlu ve sponsorsuz canlı yayınlar. Hepsinde ses kalitesi görüntü ve özen yerlerdeydi ve Mart başında bir takım ekipmanlar aldım. Özellikle sesi iyi yollamak istedim yayına ve evde tek başımaydım. Provaları yaptım vs… Sponsorlarla da temasa geçtim. “Önceki işlerde kalite çok kötüydü ses ve görsel olarak o yüzden biraz durma kararı aldık” dediler. Yani haklılardı, kötü bir sound ile dinleyicinin karşısına çıkmak tuhaf bir özgüven. Biri Epoch lansmanı olmak üzere iki konser verdim. İzleyenler sound olarak nasıl olduğunu bilirler. Sonrasında müzisyen arkadaşlarımdan mesajlar aldım, sesin nasıl öyle çıktığına dair…
Evderedd bizim Youtube üzerinden ücretsiz yaptığımız ev konserleriydi ama birlikte olamadığımız için pandemi döneminde o işe hiç girişmedik. Şimdi biraz sakinledi. Biz de online biletli konser yapma kararı aldık ama şunu açık söyleyeyim. Bu konserin sahneden olacak olması, ses ve ışık olarak, ekipman ve ekip olarak, diğer Redd konserlerinden bir eksiği olmaması önemliydi. IF Beşiktaş ile bir anlaşmaya varıp konseri orada çalmaya karar verdik. Biletler neden pahallı diyenler oldu. Biletler pahallı değil. Her şeye zam gelirken konser biletleri neredeyse 5 yıldır aynı fiyatta kaldı. Kaldı ki; bu elime gitar aldım, tek başıma oturdum çaldım konseri değil. İlk online paralı konserimizi 2012 yılında yapmıştık. O zaman devasa araçlar gerekiyordu ve konser salonunda seyirciler de vardı. “Hayat Kaçık Bir Uykudur” albüm lansmanıydı. Yeniden online konser yapabiliriz diye düşündük ve tarih belirledik. Aynı anda Harun’un da böyle bir fikri olduğunu gördük, bu da güzel oldu. Dediğim gibi “bu gerçek bir konser olsun diye elimizden geldiğince detaylarla ilgiliyiz. Bu modeli zaman zaman tekrarlamayı düşünüyoruz, destek olan arkadaşlar teşekkürler. Bilet pahallı redd kim bu kadar eder mi, online konser” diyenlerle pazarlık yapmaya gerek yok. Sanat pazarlığını başkaları yapsın, biz yapmayız. 7 Temmuz akşamı bizimle olacak olan, bizi destekleyen insanlara teşekkürler. Salon kirası, çekim bedelleri, biletix komisyonları, yayın ücreti, nakliye vs. gibi şeyleri düşünce zaten konsere çok sıfırlı eksilerle başlayacağız ve şansımız yaver giderse 5 aydır hiç geliri olmamış 20 kişilik Redd ekibi belki biraz harçlık kazanacak.
Rockistasyonu.com: Bazı sanatçıların çalışmalarında beste, düzenleme gibi dokunuşlarınız olduğunu biliyoruz. Ayrıca solo projeleriniz ve Redd dışında film müzikleri de yapıyorsunuz. Şu sıralar üzerinde çalıştığınız yeni film müziği var mı?
Doğan Duru: Hayır. Bu sene çok çalıştım. Tam tatil derken pandemi geldi. Önce tatil yapmak istiyorum. Gerçi bir film müziği yapıyorum şu an. O biter bitmez tatil. Sonra Redd albümü için stüdyo’da olacağız.
Rockistasyonu.com: Bir dönem Güneş Duru ile birlikte “müzikal olarak etkilendiğiniz yerli ve yabancı cover şarkılara yer verdiğiniz “in BeTwin” projeniz vardı. Bu projeyi tekrar hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz?
Doğan Duru: Evet, yapacağız. Çok abartmadan yapmaya çalışacağız. O güzel ve keyifli oluyor.
Rockistasyonu.com: Aynı şekilde; müzisyen dostlarınızla sahnede müzikle buluştuğunuz, zaman zaman sohbet ettiğiniz “Akustik Seri Konserleri” performans projeniz de vardı. Şartlar oluştuğu takdirde bu projenin devamı gelebilir mi?
Doğan Duru: Şartları zorluyorum ama şu an görünen bir şey yok.
Rockistasyonu.com: Bir röportajınızda “Redd’in yeni albümü için çok heyecanlı olduğunuzu” belirtmiştiniz. Yeni Redd albümünün Doğan Duru’yu bu denli heyecanlandırmasının sebebini öğrenebilir miyiz?
Doğan Duru: Bu konuda çok detaya girmek istemiyorum ama “Yersiz Göksüz Zamanlar” bir yeni döngü albümü değil.
Redd albümlerine bakarsanız, “Kirli Suyunda Parıltılar” hit şarkılarla doluydu ama döneminde görmezden gelindi.
“21” bugün bile herkesin dilinde olan büyük bir albüm. O dönem doğru belli albümle alakalı yazı, röportaj çıkmadı. 8 ay konser yapamadık. Teklif bile gelmedi ama bir yeni döngü albümüydü o. Albümün şarkılarını yazarken daha iyi olacağını hayal etmiştim. Stüdyoya girip tüm ekip olarak harikalar yarattık. Herkes işini çok iyi yaptı. Arada tuhaf anlaşmazlıklar vardı. “Don Kişot”u ilk çaldığımda şarkıyı neredeyse beğenmeyip aya yollayacaklardı. Neyse ki ikna ettim ve çok da güzel oldu. Finalde albüm beklediğimiz başarıya ulaşmadı. Nedenlerini bilmiyorum. Dinlemeleri diğer albümlere göre epey düşük maalesef.
“Hayat Kaçık Bir Uykudur” ise yeni şeyler deneyebileceğimiz bir albümdü ama grup içi tartışmalar ayyuka çıkmıştı. Daha önce şarkıların haklarından feragat ediyor ve grup içinde eşit dağılmasına izin veriyordum. (cidden aptalcaydı bu kararım). Bu kez istemedim. Kim ne yaptıysa onun yazılmasına inandım. Zaten yeterince kendimden vermiştim. Böyle olunca albüme herkes aynı motivasyonla yaklaşmamış olabilir. O dönüşüm istediğimiz gibi gitmedi. Yoksa çok daha iyi kaydedebilirdik ama stüdyo sırasında ciddi kavgalar oldu. Çok sakinimdir. Grubun en az kavgacısı olmama karşın bu kez patladım.
Sonrası malum ve…
“Mükemmel Boşluk” tam bir sound devrimiydi bizim için artık. “Huzurla ölebilirim” diyebileceğim bir albüm. Artık üç kişiydik ve o boşluğun mükemmelliği, huzuru nasıl bir rahatlık verdiyse, ortaya gerçekten inanılmaz bir albüm çıktı. Bu albümü başkası yapsaydı çok daha büyük algılanırdı muhtemelen. Ama Redd zaten önyargıyla dinlenen bir grup. Dolayısıyla efsanesi geleceğe kaldı.
“Yersiz Göksüz Zamanlar” “hadi albüm yapalım ya sıkıldık” dediğimiz bir albüm. Beklentimiz değil sadece iştahımız vardı. Dolayısıyla çok yormadık kafamızı şarkılara, bıraktık albümü. Bugün dinleme oranları, beklentilerimizin çok üstüne çıktı. Biz de şaşırdık.
Şimdi yeni albüm gelecek ve bilin bakalım nasıl olacak 🙂
Rockistasyonu.com: Gerek “Doğan Duru” olarak, gerek “Redd” olarak belli bir duruşunuz olduğunu herkes biliyor. Birçok insanın söylemek isteyip söyleyemediklerini dile getirmek, onların sesi olmak size nasıl hissettiriyor?
Doğan Duru: Bu yanımızı sevmeyen çok. Susan, cesareti olmayan ve omurgası olmayanlar tarafından ciddi bir anti Redd propagandası vardır. Bu aptallarla yıllardır uğraşıyoruz. Hem gruplar, hem organizatörler, hem de kültür sanatın gizli mafyalarında Redd üstü çizilmesi gereken gruptur. Bu konuda elimizde yazılı, çizili birçok döküman var, toplu atılmış mailler var. Redd’in konserlerini, haberlerini engellemek için verilmiş talimatlar bile var; ama çizemezler. Kendileri cover’lar, single’lar yaparken Redd sürekli albümler yapıyor ve hala ayakta duruyor. Kimseyle anlaşması yok. O yüzden de kimseye sempatik olma derdi yok. O mafya da vasat olduğu için birlikte hareket ediyor. Çürüsün sinsi fareler, yaşasın özgür orman.
Rockistasyonu.com: Corona sonrası dünyada çok şeyin eskisi gibi olmayacağı düşünülüyor, siz bu konuda neler düşünüyorsunuz ve müzik sektöründe ne gibi değişiklikler olabilir?
Doğan Duru: Ortada bir sektör yok. Körler, sağırlar birbirlerini ağırlıyor.
Rockistasyonu.com: Bizim gibi yayın yapan müzik siteleri ve mecralar hakkında görüşlerinizi öğrenip, varsa tavsiyelerinizi alabilir miyiz?
Doğan Duru: Herkesin işi zor. Bu işi özde gönüllü şekilde yapmak çok güzel ama sonuç olarak hayat da devam ediyor. Müzik dinleyenler, müziğin olması için gereken şartlarda bu dünyaya yardım elinizi uzatın. Müzik, sizi bir çok ruh halinde asla yalnız bırakmıyor.
Rockistasyonu.com: Ve son olarak Doğan Duru, Redd dinleyicilerine ve Rockistasyonu.com takipçilerine mesajınız nedir?
Doğan Duru: Araştırın. Kimin ne dediğini önemsemeyin. Kendiniz araştırın. Biri hakkında iyi veya kötü fikriniz olabilir, kendiniz de araştırın. Risk alın ve güzel yaşayın. Sürünün parçası olmayın.