Bir sanatçıya; onu sadece ekranlardan tanıyıp, hiç oturup iki çift laf etmeden sonsuz sevgi, saygı ve özlem duyabilir misiniz? Evet, duyabilirsiniz. Tıpkı aramızdan ayrılan Cem Karaca, Barış Manço, Barış Akarsu ve diğer nice sanatçılar gibi Bahadır Akkuzu da benim için bu özel isimlerden biri.
Rocker imajı, Fenerbahçeli olsam da; Beşiktaşlı duruşunu kendisine yakıştırdığım, aramızdan ayrılışının her yıl dönümünde içimi tarifsiz bir burukluk kaplayan ADAM’ların başında gelir benim için Bahadır Abi… ve 54 yaşında, geçirdiği kalp krizi sonucu, bugün onu ebediyete uğurlamamızın üzerinden tam 10 sene geçti.
Bir çoğumuz gibi Bahadır abi‘yi ben de, Barış Manço‘yla birlikte kurucularından biri olduğu Kurtalan Ekspres‘in gitaristi ve vokalisti olarak kendisini tanıyanlardanım. Tabi parantez açacak olursak Bahadır Akkuzu‘nun sanat hayatı boyunca Cem Karaca, Erkin Koray, Edip Akbayram gibi önemli sanatçılarımıza da eşlik ettiğini hatırlatalım.
Yazımın başında da belirttiğim gibi; Bahadır abi‘yi sadece ekranlardan tanıyarak, takip ederek hakkında ne kadar uzunlukta bir yazı yazılır ya da yazmak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama ben yine de ailesinin, onu yakından tanıyanların, dostlarının affına sığınarak içimden geçenleri yazıya dökmek istedim.
Bahadır abi, Barış Manço ile birlikte Kurtalan Ekspres olarak katıldıkları tv programlarında olsun, “Adam Olacak Çocuk” programında olsun; başarılı gitaristliğinin dışında, uzun kır saçları ve uzun top sakalı, küpesi ve insanın içini ısıtan gülüşüyle dikkatimi çekerdi. Yani sahnede öyle asil bir duruşu, gitar çalışı vardı ki; kesinlikle ve kesinlikle bu dünyaya, gıpta edilecek, örnek olacak bir müzisyen, sanatçı olarak gelmişti…
Bu sabah saatlerinde bu yazıyı yazmayı düşündüğüm anlarda, Kurtalan Ekspres‘in çok değerli menajeri, sevgili abim Volkan Seviğ‘in Bahadır abi‘yle ilgili paylaşımı, onu tarif edişi beni son derece etkiledi. “Bahadır Akkuzu” daha nasıl bu kadar iyi anlatılabilirdi bilemiyorum. Ve kendisinin de affına sığınarak; Volkan abi‘nin o satırlarını siz değerli takipçilerimizle de paylaşmak istiyorum;
“Adam dediğin yüce gönüllü olacak. İki kuruşa kendini ve inandıklarını satmayacak. Mangal gibi yürek olacak adam dediğinde. Öyle her patırtıya pabuç bırakmayacak. Bugün kötü dediği ile yarın kadeh tokuşturmayacak. Yalnız kalmayı becerebilecek. Hayatın her evresinde kendi kendine yetebilecek. Duygusal karmaşalarda hata üstüne hata yapmayacak. Şişenin dibini görecek gerekirse ama illa ki ağzıyla içecek. Acıyı da mutluluğu da Allahına kadar yaşamayı bilecek. Doğal olacak adam dediğin. İşine geldiği gibi davranmayacak. Adam dediğin ağlamaktan korkmayacak. Okuyacak adam dediğin ama öyle laf olsun diye değil, bilinçli okuyacak. Elif’i görünce övendere sanmayacak. Adam dediğin utanmayı bilecek. Adam dediğin her şeyin mubah olduğu yanlışına düşmeyecek. Dejenere olmayacak adam dediğin. Özü neyse sözü de o olacak. Kırk yerinden eğip bükmeyecek lafı. Söylemeden önce ölçüp biçecek, söylediğinde de sözünün arkasında durmayı bilecek. Böyle bir ADAM geçti bu dünyadan. Adı Bahadır AKKUZU. Selam olsun sana sevgili dostum. Buralarda Ahmet GÜVENÇ abi ile hep bir yanımız eksik devam ediyor hayat. Vakti zamanında bir röportajımızda dediğin gibi “Bizim image maker’ımız yok. Duruşumuzu hayatımız boyunca kendimiz belirledik”.
“Bizim image maker’ımız yok. Duruşumuzu hayatımız boyunca kendimiz belirledik.“ Evet Bahadır abi; zaten bu duruşu sergilememiş olsaydınız şu anda ne Volkan abi seninle ilgili bu satırları yazabilir, ne de ben seninle ilgili bu satırları kaleme alabiliyor olabilirdim ve de ne Kurtalan Ekpsres ilk günkü gibi dimdik ayakta kalabilir, dinlemeye devam edebilirdik.
Bahadır Abi‘nin şu lafı da çok dikkatimi çekmiştir; “Saçımızı, sakalımızı örnek almışlar ama diğer özelliklerimizi alamamışlar, gençlerin çoğu maalesef boş“. Bahadır abi bu sözleri “KonuşaRock” programında sarfetmiş. Yeni neslin gereken gayreti göstermeden, kısa yoldan para kazanmanın ve şöhret olmanın peşinde koştuğunu anlatarak, gençlerin “hemen yapılsın, hemen satılsın ve hemen tüketilsin” diye düşündüklerini ve bunun çok büyük yanlış olduğunu, sanata biraz daha emek harcamak gerektiğini anlatmış. Bence Bahadır abi‘nin o yıllarda sarf ettiği bu sözler günümüzde de maalesef geçerliliğini korumuyor değil. Şu anda benim de gözlemlediğim kadarıyla bir çok genç, sanatçıların imajını örnek alıp, kolay yoldan para kazanmaya çalışıp kolay yoldan şöhret olmanın hesaplarını yapıyor.” Tabi bu konu ayrıca tartışmaya açık, tartışılabilecek bir konu ama şimdi yeri değil…
Bu yeryüzüne belki, senin kadar iyi gitar çalan bir sanatçı gelmiştir ya da gelecektir… Fakat değerli müzisyen, kardeşin Cihangir abi‘nin de dediği gibi “Ne saçından, ne sakalından, ne Atatürk sevdasından ve devrimlerinden, ne Beşiktaş’tan, ne yaş ruhundan, ne müzikten, ne dürüstlük ve şahsiyetten gram taviz vermemiş bir “ADAM” daha kolay kolay gelmez diye düşünüyorum.
Bu dünyada tanışamadık ama öbür tarafta inşallah görüşür, iki çift lafın belini kırarız Bahadır abi. Seni çok özlüyoruz ve nefes aldığımız sürece seni yaşatmaya devam edeceğiz. Nur içinde yat, GÖĞE SELAM OLSUN!